PRIMI BALAT

Balat

Tarihi ve mimarisiyle büyüleyen Balat’ın mahalle kültürü, megakent trendleriyle zenginleşiyor.

Reklâm

Film setlerinin, kafe kaşiflerinin ve tarih tutkunlarının vazgeçilmez semtidir Balat. İstanbul’un endüstriyel mimarili bölgelerinden sıkıldığınızda, size göz banyosu yaptırmak için bekler. Otantik dokusunu koruyan sokaklarında dolaşmak artık geniş kesimlerce benimsenen bir sosyal etkinlik. Antika eşya mezatlarından yükselen satıcı sesleri arasında dolaşırken, eski ve yeniyi bir arada buluyorsunuz. Tarihi fırınlar, salaş berber dükkanları ve emlakçıların yeni komşuları var: Yeni nesil kahveciler, tasarım dükkanları, gurme restoranlar… Yükselişi bitmeyen ve her gün yenilenen Balat’ı enine boyuna araştırdık. Semtin sınırlarını da biraz esnettik ki, size tanıtmak istediğimiz her mekana yer verebilelim. Önce iyi okumalar, sonra iyi gezmeler…

NEREDE, NE YEMELİ?

Balık mı yemek istersiniz yoksa lahmacun mu? Balat’taki restoranların sunduğu lezzetler geniş bir yelpazeye yayılıyor.

Primi Balat

İtalyan mutfağına karşı koyabileniniz var mı? Hiç sanmıyoruz. Hele bir de Balat gibi her adımınızda sizi bir film karesindeymiş gibi hissettiren bir semtte, sıcacık bir ambiyansa sahip bir restoranda sunuluyorsa... Tüm makarnaları ve sosları kendi üretimleri, katkı maddesi içermiyor. Farklı üreticilerden sağladıkları yan ürünleri ise derinlemesine araştırma süreçlerinden geçirdikten sonra sunuyorlar. Cenova usulü pestolu fettuccine ya da Sicilya usulü patlıcanlı boru makarna gibi seçenekler, İtalya’nın farklı yörelerinin gastronomik yaklaşımlarını öğrenmenizi sağlıyor. İçi dolgulu makarnaları seviyorsanız önerimiz ricotta peyniri ve ıspanak dolgulu casoncelli. Çarşamba günleri kapalı olan mekanda kahvaltı da var.

Yıldırım Caddesi 23, Balat.

Balat Sahil Restoran

Şimdiye kadar ününü duymadıysanız, Balat Sahil Restoran’la ilgili ilk söylememiz gereken şey gitmeden kesinlikle rezervasyon yaptırmanız gerektiği. Mezelerinin ve balığının kalitesinin Vedat Milor tarafından tescillenmesinin de etkisiyle, restoran müşterilerinden yoğun bir ilgi görüyor. Ünlü gurmenin ‘İstanbul’un en iyi balık lokantalarından biri’ olarak nitelediği mekan her ne kadar üç kata yayılsa da, yerleri çabucak tükeniyor. Eğer teras katında manzaranın tadını çıkarmak istiyorsanız rekabet kızışıyor. Eski İstanbul havasını soluyabileceğiniz atmosferiyle restoran, semtin önemli bir gastronomi değeri.

Mürselpaşa Caddesi 245, Balat.

Forno Balat

Kırmızı tentesiyle Forno Balat, mahalle hissini yaşatan hoş bir restoran. Arka tarafında hafta sonları açık olan huzurlu bir bahçe kısmı bulunuyor. İçeride oturduğunuzda fırının etrafındaki hummalı çalışmayı izleyebiliyorsunuz. Size evinizdeymiş gibi konforlu hissettiren bu ortamda yiyecekleriniz de tutkulu bir çalışmayla masanıza ulaşıyor. Eti aile kasabından, sebzeleri mahalle manavından, baharatları kadınlar pazarından temin ediyorlar. Taş fırında hazırladıkları pizzalar ve pideler herkesin dilinde. En öne çıkan lezzetleri ise Forno’nun özel çıtır lahmacunu. Ayrıca kruvasan aşıklarına müjdemiz var. Hafta sonları minik kruvasanları sabahın erken saatlerinde fırına veriyorlar. Tatlı düşkünlerinin seçimi ise kayısı sufle olmalı.

Fenerkireçhane Sokak 13A, Balat.

Smelt & Co

Smelt & Co hem marka oluşturma anlamında hem de mutfakta yaratıcılıkta Balat’taki çıtayı yükselten bir mekan. Adını İngilizcede gümüş balığı anlamına gelen ‘smelt’ kelimesinden alıyor. Nesli tükenmekte olan bu balık türüne dikkat çekmek istiyorlar. Restoranın işletmecisi ve şefi Sinan Bakkaloğlu Johnson & Wales Üniversitesi’nde okumuş ve Kopenhag’daki ünlü Noma Restaurant’ta çalışmış. Sunumlarının orijinalliğinden ve malzeme kombinasyonlarından anlaşılacağı üzere fark yaratmayı hedef edinmiş. Başlangıçlardan turunçgiller aromalı kök kereviz ve şalgamlı patates salatası sağlıklı ve lezzetli. Yıldız anasonlu kuru fasulye pilaki ve yabani havuç kreması eşliğindeki ızgara marine ahtapot iştah kabartan cinsten. Yemesi telaffuz etmekten daha kolay!

Kiremit Caddesi 16, Balat.

Agora Meyhanesi 1890

Rum kaptan Asteri Dulidis tarafından 1890 yılında Çıfıtçı Çarşısı’nda açılmış Agora Meyhanesi. Adını Rumca ‘meydan’ kelimesinden alıyor. Belki Zeki Müren’den dinlediğiniz bir şarkıdan biliyorsunuz ismini, belki de burada anılar biriktirdiniz. Kesin olansa bir film karesinde karşınıza çıktığı. Çünkü tam 286 yerli filmin çekimine ev sahipliği yapmış. Türkiye’nin en nostaljik mekanlarından biri olan meyhane iki sur arasında yer alıyor. 129 yıldır orijinal dokusunu koruyan bu tarihi atmosferin bir parçası olmak eşsiz bir his. Instagram hesaplarına göz atarak meyhane adabı hakkında bilgi edinmeniz mümkün. Atom, patlıcan ezme ve humus gibi mezeleri yerken acele etmeyin, bırakın sadece muhabbete eşlik etsinler.

Mürselpaşa Caddesi 185, Balat.

Köfteci Arnavut

Asıl ismi Mavi Köşe Lokantası ve Balat’ın bir vazgeçilmezi. 1937 yılından beri kuşaktan kuşağa devredilerek yaşayan bu aile işletmesi köfte, piyaz ve işkembesiyle nam salmış. Salaş ruhunu koruyan ve müşterilerinin gözü önünde çalışan ekibiyle samimi bir ruh yakalayan restoran gözden düşmeyen bir lezzet durağı. Medyatik şahsiyetler ve sanatçılar burada kendi servislerini yapacak kadar rahat hissediyorlar. Ayrıca trileçesi de çok meşhur. Fazla söze ne hacet, Köfteci Arnavut ismi belleklere kazınmış bir kere.

Mürselpaşa Caddesi 139, Balat. 

Cooklife Balat

Konseptiyle hayranlık uyandıran bir mekan Cooklife Balat. Karo döşemeleri, eskitilmiş ahşaptan kapısı ve beyaz duvarlarıyla zarif, modern ve zevkli. İnsana kendini hafif hissettiriyor. Yaratılan atmosferin görselliğindeki kaliteyi sunumlarda da gözlemleyebiliyorsunuz. Yemekler öyle estetik görünüyor ki, neredeyse yemeye kıyamıyorsunuz. Pikan cevizli tart ve Antep fıstıklı ekler gibi hafif tatlıları iştah kabartıcı. Hafif bir öğün için keçi peynirli salatalarını tercih edebilirsiniz. Buradan ayrılmadan önce huzur veren çizimlere sahip kartpostallardan alın ve hatıra olarak saklayın.

Vodina Caddesi Akçin Sokak 3B, Balat.

Barba Vasilis Rum Meyhanesi

Barba Vasilis, eski bir Rum evinden restore edilmiş tarihi Hotel Troya Balat’ın zemin katında yer alıyor. Semtin kıyısında yer alan mekanda manzaranız Haliç. Eğer sabahları giderseniz otelin açık büfe kahvaltısından yararlanabiliyorsunuz. Barba Vasilis’in işletme anlayışında çok farklı etnik kökenden insanların bir zamanlar bir arada yaşadığı semtin ruhuna hitap etme isteği var. Beğendili kalamar ve çıtır karides enfes mezelerinden. Ayrıca artıklar konusundaki yaklaşımlarıyla gönlümüzü fethettiler. Hayvansal artıklar ile kedileri besliyorlar. Komposta girebilecek artıkları ise kompost makinesine döküyorlar. Eğer bahçenizde gübre olarak kullanmak isterseniz, mekandan isteyebilirsiniz.

Abdülezelpaşa Caddesi 97, Balat.

Perispri

Perispri dışarıdan bakıldığında içinde ne olduğunu hayal edemeyeceğiniz bir yer. Kafanızı içeri uzattığınızda geri dönme ihtimaliniz yok, öylesine cazibeli. İçeri girdiğinizde kendinize etrafa bakmak için biraz zaman tanıyın, çünkü iki katlı mekanın her köşesi nevi şahsına münhasır bir estetik anlayışıyla donatılmış. Özellikle ikinci kattaki yemek masalarının ve süslü sandalyelerin ahşabının kalitesine bayıldık. Görkemli avizeler, şık tablolar, aynaların çerçeveleri, şamdanlar… Antika değerine sahip bu objelerin her birinin size anlatacak bir hikayesi var. Ayrıca Perispri sergilere de ev sahipliği yapıyor. Mekanda eserlerini görebileceğiniz seramik sanatçısı Cahide Erel, Haliç kıyısında açtığı Perispri’de bir malikane havası yaratmış. Mutfaktan çıkan lezzetleri her zaman tadabilirsiniz, ancak hafta sonu piyano eşliğinde kahvaltı yapmanın zevki bir ayrı. Canlı müzik programlarını sosyal medya hesaplarından takip edin.

Dr. Sadık Ahmet Caddesi 10, Balat.

HANGİ KAFEYE GİTMELİ?

Balat’ın dört bir yanı kafelerle dolu. Bizim favorilerimiz ise aşağıda.

Velvet Cafe

Bazı mekanların şöhretli lezzetleri vardır. Gittiğinizde tatmasanız olmaz. İşte Velvet Cafe de öyle bir yer. Kaymaklı ve tereyağlı un helvasından yemeniz şart. Vintage konseptli kafenin boyalı camlarına, masalarındaki dantellere, halılarına ve renkli perdelerine hayran hayran bakacaksınız. Güzel havalarda ise bahçesinde olmak büyük bir zevk. Gözlerden ırakta, ağaçların altında vakit geçirmenin huzuru gibisi yok. İster sevdiklerinizle baş başa kalmak için gelin, ister kitabınızı açıp zamanı unutmak için. Burası doğum günü, yıl dönümü ve baby shower etkinlikleri için de ideal.

Çimen Sokak 8, Balat.

Coffee Department

Coffee Department beş yıldır Balat’ta nitelikli kahveler sunuyor ve müşterilerini kahve konusunda bilinçlendiriyor. Dönemsel kahve keşifleriyle size alışılmadık deneyimler yaşatırken, bağımlısı olacağınız sağlıklı tatlılar da sunuyorlar. Glütensiz brownie ve un, yağ, şeker kullanmadan hazırladıkları portakallı limonlu badem keki en revaçta olanlar. Yine Balat’ta bulunan kavurmahanelerinde düzenledikleri atölyelerde, profesyonel kahve üretimini gözlemleyebilirsiniz.

Kürkçü Çeşmesi Sokak 5A, Balat.

Naftalin

Zeynep Hakgüder Yılmaz ve eşi Bülent Yılmaz, yöresel lezzetleriyle çok sevilen kafe Naftalin’in işletmecileri. 60’lı ve 70’li yılları anımsatan retro görünümüyle ve iki sokağın kesişiminde yer alan elverişli konumuyla hemen dikkat çekiyor burası. Çıkış noktaları kediler ve insanlara eşit hakların sunulduğu bir ortam yaratmak olmuş, yani etrafınız dört ayaklı dostlarımızla çevrili. Mutfaklarından sadece vegan ve vejetaryen tabaklar çıkıyor. Sundukları lezzetlerin memleketi ise ismiyle bile ağız sulandıran Hatay. Dolma tabağı ve fellah köftesi gibi tadı damağınızda kalacak yiyeceklerin ardından kahve içmek isterseniz Mardin’den getirdikleri Süryani kahvesini deneyin.

Yıldırım Caddesi 27A, Balat.

Pop’s Balat

Bazı yerlerin tadını bir kerede alırsınız ve size yeter. Pop’s Balat ise tekrar gitmek için bahane üreteceğiniz güzellikte bir kafe. Güney Afrika, Hindistan ve Çin gibi farklı coğrafyalardan gelen Chado çaylarını burada yudumlama şansınız var. Şanslıysanız Japon çay ustalarıyla gerçekleştirilen çay seremonilerine denk gelebilirsiniz. Kahveleri Coffee Department’dan, yiyeceklerinin reçetesi Smelt & Co’dan. Yüksek tavanlı kafenin rahat mobilyalarında Berlin menşeli moda dergilerini ya da Amsterdam’dan getirilen müze kataloglarını incelerken kulağınıza çalınacak melodiler sizi mest edecek. Shazam’la uğraşmayın, Spotify listelerinin isimlerini alın.

Ayan Caddesi 62A, Balat. 

KÜLTÜR-SANATIN NABZINI TUTUN

Balat sadece kafe ve restoranlardan ibaret değil elbette. Atölye, kütüphane, sanat galerisi… Balat’a gittiğinizde hepsini bulacaksınız.

Artlocalist

Artlocalist kendini dört katlı bir sanat durağı olarak tanımlıyor. Kiremit duvarları ve bitkileri ile sıcacık bir kafe karşılıyor sizi giriş katında. Tasarıma meraklı olan gözleri doyuracak bir dekorasyon var etrafta. Sabah gittiğinizde klasik Türk kahvaltısı yapabiliyor, gün içinde ekşi mayalı ekmekleriyle hazırladıkları lezzetli tostlardan sipariş edebiliyorsunuz. Rêve de chocolat isimli hafif çikolatalı tatlıları ise formunuzu tehdit etmeden moralinizi düzeltiyor. Birinci katında sürekli değişen sergileri ağırlayan Artlokalist, diğer katlarında ise atölye ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Sanat terapisi atölyesi, linol baskı atölyesi, film okuma atölyesi… İlginizi çekecek bir konu bulacağınıza eminiz.

Vodina Caddesi 12, Balat.

1200 Derece Cam Atölyesi

İsmini camın çalışma sıcaklığından alıyor 1200 Derece Cam Atölyesi. 2015 yılından beri faaliyetlerine devam eden mekanda, hem cam imalatı yapılıyor hem de eğitim veriliyor. Eğer merakınızı gidermek ve el becerilerinizi test etmek isterseniz; farklı konulardaki günübirlik atölyelerinde camın öyküsünü dinleyebilir, temel boncuk formlarını deneyebilir ya da vitray yapım tekniklerini öğrenebilirsiniz. Ateşle oynamak cazip gelirse, sekiz saatlik kurlardan oluşan bireysel eğitimleriyle de bir adım ileriye gidebilirsiniz. Alevle şekillendirme ve boru cam üfleme hakkında verilen bu eğitimlerde cam ustalarıyla birebir çalışma şansınız var. Üstelik şehrin yabancıları da unutulmamış ve İngilizce atölye seçeceği sunulmuş. Mekanın kafesinde kahve sipariş ettiğinizde kendi imalatları olan bardaklarla sunum yapılıyor. Mağazalarındaki camdan yapılmış dekoratif objeler, takılar ve ev aksesuarları çok estetik. Biz jaguar ve kuğu gibi hayvan figürinlerine bayıldık. Ekolojik harekete uyum sağlayan ve üzerinde kurbağa figürini bulunan cam pipetleri de çok revaçta.

Vodina Caddesi 60A, Balat.

Klasik Tabela Atölyesi

Bürkan Özkan, Mimar Sinan Üniversitesi grafik bölümünden mezun bir grafik tasarımcı. Tasarım atölyeleri ve reklam ajanslarında çalıştığı uzun yılların ardından kendi işini kurmak istemiş. Etrafında gördüğü tabela kirliliği üzerine kafa yormuş ve kendi tabelalarını üreten babasından ilham almış. Artık yitmekte olan bir mesleği yaşatıyor: Tabelacılık. Mahalle kültürünün devam ettiğini düşündüğü için Balat’ta çalışmayı seçmiş. Eski İstanbul’un hâlâ yaşadığını gözlemediği semt onun çalışmalarını da besliyor. Ayrıca semtteki birçok ofis, dükkan ve kafenin kimlikleriyle örtüşen tabelaları onun elinden çıkma. Tiffany & Tomato, Coffee Department ve Karnaval Marka Ajansı bunlardan bazıları. Onun tabela tasarımlarıyla karşılaştıktan sonra etrafınızdaki tabelalara farklı gözle bakacağınıza eminiz.

Vodina Caddesi 96, Balat.

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı

“Kadınların geçmişini iyi tanımak, bu bilgileri araştırmacılara derli toplu bir şekilde sunmak ve bugünün yazılı belgelerini gelecek nesiller için saklamak” amacıyla 1990 yılında hizmete açılan vakıf tarihi bir binada bulunuyor. Adeta bir bilgi ve kültür deryası sunan kurum günümüze dek paneller, konferanslar, söyleşiler, açık oturumlar ve imza günleri gibi 500 civarında etkinlik düzenlemiş. Kurumun koleksiyonları sadece kitap, tez, makale ya da yayınlarla sınırlı kalmıyor. Efemera koleksiyonu için 8.020 kadın konulu efemera toplanıp derlenmiş, halen müzayede ve mezat katılımları devam ediyor. Afiş koleksiyonları sivil toplum örgütlerinin ve siyasi partilerin kampanya afişleri ile sergi ve film afişlerini içeriyor. Sanat eserleri koleksiyonunda kurumda sergi açan kadın sanatçıların vakfa bağışladıkları seramik ve yağlı boya gibi çeşitli eserler yer alıyor. Bu nadide kurumu araştırmalarınız için ziyaret edebilir ya da yayınlarını takip edebilirsiniz.

Mürsel Paşa Caddesi 8, Fener Vapur İskelesi Karşısı (Tarihi Bina), Balat.

Saliha Kartal Studio

Balat sokaklarında yürürken gözlerinizi dükkan vitrinlerinden almanız zor. Zincir mağazaların ve ruhunu yitirmiş yapıların uzağında tarihle iç içe salınırken, dikkatinizi çekecek yerlerden biri de Saliha Kartal Studio. Dükkanın vitrininde göz alıcı seramik tasarımları fark ediyorsunuz ve içeri baktığınızda ürünlerinin üretim aşamasına şahit oluyorsunuz. Burası hem bir mağaza hem de seramik, porselen ve heykel kursları verilen bir atölye. Kurucusu Saliha Kartal 10 yılı aşkın süredir Balat’ta çalışıyor. Porselenden yaptığı manolyalarına bayıldık. Oryantal estetiği sevenler arasında kabadayı figürleri yoğun ilgi görüyor. Kartal’ın kahve fincanı üretimleri Sabancı Müzesi’nde, tabakları Bebek’teki Simplelife’ta karşınıza çıkabilir.

Vodina Caddesi 91/B, Balat.

Monologlar Müzesi

Yuvakimyon Rum Kız Lisesi geçtiğimiz yıl beşincisi düzenlenen Yeni Metin Yeni Tiyatro Festivali’nde bir tiyatro oyunu müzesine dönüştürülmüştü. İlgi gören proje bir süre bu eski okul binasında sürdü, ardından adres değiştirdi ve proje yeni bir oyunun eklenmesiyle sürmeye devam etti. Yeni mekanlarının ismi Yeni Yuva ve arkalarında Two Two Production var. Monologlar Müzesi oyunları binaya yayılarak sahneleniyor. Farklı odalardaki yedi ayrı oyuncu kısa oyunlarını oynamaya başlıyorlar. Her bir monologu sonuna dek görmek isterseniz toplamda dört farklı oyuncuyu izleyebiliyorsunuz. Ancak seyir esnasında dolaşabildiğiniz için, istediğiniz kısa oyunu istediğiniz kadar görme şansına da sahipsiniz. Balat Monologlar Müzesi semtte araştırılmış gerçek hikayelere dayanıyor. Monologlar Müzesi Kadın ise kadın temasına odaklanıyor.

Mürselpaşa Caddesi 163, Balat.

The Pill

Bir semtin mizacında belirleyici olan özelliklerden biri de sanat galerilerinin varlığı. Galerilerin sanatın merkezi gibi görülen semtlerden kopup başka adreslerde varlık göstermesi, kentteki değişimin sinyalini de veriyor. The Pill uluslararası arenada başarılı yabancı sanatçıların işlerini Türkiye’ye tanıtan ve ülkemizde başarılı olan sanatçıları da ağırlayan bir galeri. Eski bir jeneratör fabrikasından dönüştürülmüş galeriye ne zaman uğrasanız dikkat çekici bir sergiyle karşılaşacağınıza emin olabilirsiniz. Apolonia Sokol, Raphaël Barontini ve Soufiane Ababri galerinin ağırlamış olduğu sanatçılardan birkaçı. Gittiğinizde kapıyı kapalı görürseniz şaşırmayın. Sanata erişmeden önce biraz gizem iyi gidiyor. Eserleri görmek için zile basmanız yeterli.

Mürselpaşa Caddesi 181, Balat.

Plato Sanat

Nisan 2010’da açılan Plato Sanat sergi, etkinlik ve performanslara yer veren bir güncel sanat mekanı. İstanbul Ayvansaray Üniversitesi ana kampüsü içinde yer alıyor. Üniversitenin tasarım, sanat ve iletişim disiplinlerinde öğrenim gören öğrencileri için, güncel sanatın deneyimlenebildiği bir gözlem, araştırma ve paylaşım laboratuvarı olarak işlev görüyor. Şimdiye kadar düzenlenen 30’u aşkın sergide toplumu ve sanat dünyasını ilgilendiren sorunlar ele alınmış. Plato Sanat’ın yeni jenerasyondaki sanat üretimini teşvik eden bir organizasyonu da bulunuyor. Rota Çağdaş Sanat Yarışması sayesinde genç sanatçı adayları keşfedilme ve desteklenme şansı yakalıyor.

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Ana Kampüsü, Ayvansaray Caddesi 45, Balat. 

ALIŞVERİŞ İÇİN

Vintage kıyafetler ve dekorasyon ürünleri bulabileceğiniz Balat’taki favori adreslerimiz.

Rawcrafts

Balat, uğrayıp kaçacağınız bir semt değil. Gittiğinizde kafelerinde uzun uzun oturmazsanız, sokaklarında zamanı unutarak dolaşmazsanız olmaz. İşte bu gezintiniz esnasında davetkar bazı vitrinlerle karşılaşacaksınız. Kadriye Burcu Aydın’ın sahibi olduğu Rawcrafts’taki el yapımı ürünlerle ister kendinizi ister hediye alacağınız kişileri mutlu edebilirsiniz. Organik materyaller kullanılan ürünleri incelerken bile kendinizden geçeceksiniz. Doğal yağlar, sabunlar, kolyeler, bileklikler, çantalar… Alışverişe niyetli değilseniz bile eliniz boş çıkmanız zor. Rawcrafts ayrıca sergilere ve karikatür, seramik, permakültür gibi farklı alanlardan atölye çalışmalarına ev sahipliği yapıyor.

Vodina Caddesi 3, Balat.

Kulis Vintage

Zincir mağazalardan giyinmenin pratik olduğunu kabul ediyoruz, çünkü nereye ayağımızı atsak karşımızdalar. Ancak yeni aldığınız kıyafeti giydiğinizde başkasıyla pişti olma ihtimaliniz, sevdiğiniz bu markanın şehrinizdeki mağaza sayısı kadar yüksek. Halbuki vintage giyinmek öyle mi? Hem piyasa ortalamasının altında fiyatlarla alışveriş yapabilir hem de özgün bir stil sahibi olabilirsiniz. Balat’taki ampullü tabelasıyla dikkat çeken Kulis Vintage’da çeşit çok. Deri montlar, gömlekler, elbiseler, yüzükler, güneş gözlükleri, ayakkabılar… Burada hem karakteri hem de ruhu olan kıyafet ve aksesuarlarla karşılaşacaksınız. Dilerseniz Instagram hesaplarındaki gönderilerden beğendiğiniz parçaların fiyatlarına göz atabilirsiniz.

Vodina Caddesi 91A, Balat.

Atölye Kafası

Atölye Kafası benzeriyle zor karşılaşacağınız bir konsepte sahip. Oldukça geniş olduğu için hangar dedikleri mekanın üç işlevi birden var. Hem kafe, hem ahşap ürünler dükkanı hem de etkinlik mekanı. Ahşaptan vazgeçemeyenlerdenseniz evinizi ya da iş yerinizi donatabileceğiniz orijinal tasarımlı ürün siparişinde bulunabilirsiniz. Masa ve sandalye seti, tabure, sedir, bank, kasa… Neye ihtiyacınız varsa. Mekanın ortasında ahşap paletlerden kurulan bir sahne yer alıyor. Konser, film gösterimi, stand-up ve atölye gibi etkinlikler burada gerçekleşiyor. Gün içinde kahve içip bir şeyler atıştırmak için uğramanızı tavsiye ederiz, çalışan ekibin sıcak enerjisi size iyi gelecek. Eminönü’nde bir şubeleri olduğunu da not düşelim.

Kadir Has Caddesi 75, Balat.

 

GÖRMEDEN OLMAZ

Balat’ın tarihi yerlerinden kaçını hakkını vererek gezdiniz bugüne dek? Aşağıda sözünü ettiğimiz yerleri dünya gözüyle görmek için turist gezdirmeyi beklemeyin.

Yanbol Sinagogu

Balat geçmişte geniş bir Yahudi nüfusuna ev sahipliği yapmış bir semt. Her ne kadar bu özelliğini korumasa da, semtte varlığını sürdüren tarihi sinagoglar bulunuyor. Yanbol Sinagogu, Bulgaristan’ın Yanbol kasabasından gelen Yahudi cemaatinin ismini taşıyor. Bina İstanbul’da orijinal ahşap tonoza (tavan örtüsü olarak tanımlanabilecek mimari öge) sahip tek sinagog olarak biliniyor ve yapının tavanını yağlı boya doğa resimleri süslüyor. 1693 tarihli bir fermanda sinagogun ismi geçiyor, dolayısıyla tarihi Bizans dönemine kadar uzanıyor. Korunması Gereken Kültür Varlıkları Listesi’nde yer alan sinagog, Balat’taki Yahudi azınlığın hatıralarını koruyan bir anıt gibi.

Lavanta Sokak 7, Balat.

Fener Rum Patrikhanesi

Dünyada Constantinopolis Ekümenik Patrikhanesi olarak anılan kurum, 17. yüzyılın ilk senelerinden beri bugünkü konumunda bulunuyor. Günümüzdeki görünümünü 1800’lü yıllarda geçirdiği restorasyonla kazanmış. Fatih Sultan Mehmet’in patrikhaneye imtiyazlar tanıyan bir ferman çıkarması ve takip eden Osmanlı hükümdarlarının bu geleneği sürdürmesi sayesinde süren bir yasal statüsü olmuş. Cumhuriyet döneminden itibaren yetkinlik alanı dini konularla sınırlandırılan patrikhane, Ortodoks Rumların en kutsal mekanı. Ayrıca tüm Ortodoks dünyasının ruhani önderi olarak sembolik önemini sürdürüyor. Patrikhanenin avlusunda bulunduğu Aya Yorgi Kilisesi ise üç mozaik ikona, Kudüs’te İsa’nın bağlanarak kırbaçlandığı kabul edilen bir sütuna ve üç azizeye ait tabutlara ev sahipliği yapıyor.

Dr. Sadık Ahmet Caddesi 44, Balat.

Fener Rum Erkek Lisesi

Fener Rum Erkek Lisesi 550 seneyi aşan tarihe sahip önemli bir eğitim kurumu. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un fethinden sonra şehirden kaçan Bizans yönetici ve tüccar sınıfını şehre geri çağırmış, onlara kendi dillerinde eğitim sürdürmelerini sağlayan olanaklar tanımış. Osmanlı Devleti’nin sosyal ve siyasal hayatında önemli mevkilere yükselen şahsiyetler yetiştirmiş kurum günümüzde Özel Fener Rum Lisesi olarak anılıyor. Kırmızı kiremitli cephesi sebebiyle Kırmızı Mektep diye de biliniyor. Fener’in sırtlarında, şatoları andıran haşmetli mimarisi ile semtin genel görünümünden sıyrılan yapıyı patrikhaneyle karıştıranlar çok. Okulun bugünkü binası 19. yüzyılın en önemli mimarlarından biri olan ve kendisi de Fener Rum Erkek Lisesi mezunları arasında bulunan mimar Dimadis tarafından inşa edilmiş. Beş sene içinde tamamlanan yapının malzemelerinin çoğu Marsilya’dan getirilmiş. Mimarisinin güzelliğine bakmaya doyum olmuyor.

Sancaktar Yokuşu 36, Balat.

Sveti Stefan Kilisesi

Demir Kilise olarak da bilinen Sveti Stefan Kilisesi 1898 yılında prefabrik yöntemle inşa edilmiş. Viyana’dan gemilerle getirilen demir parçalar denizin üzerinde monte edilmiş. Mimarı İstiklal Caddesi’ndeki Mısır Apartmanı’nda da imzası bulunan Hovsep Aznavur. Bulgar Ortodoks cemaatini bir araya getiren kilise, geçtiğimiz yıl geçirdiği restorasyon çalışmalarının ardından tekrar ibadete açıldı. Neogotik esintili mimarisi ve beyaz cepheleriyle semtin incisi gibi boy gösteriyor. Dünyanın sayılı demir kiliselerinden olan yapıya hayran kalmamak imkansız.

Mürselpaşa Caddesi 10, Balat.

Küçük Mustafa Paşa Hamam

14.İstanbul Bienali’nde Küçük Mustafa Paşa Hamamı’nı ziyaret ettiyseniz, Mısırlı sanatçı Wael Shawky’nin Haçlı Seferleri’ni anlatan muhteşem animasyonunu hatırlarsınız. Cam kuklalarla yaratılan film gerçekten çok başarılıydı ancak akılda kalmasında sergileme koşullarının da payı büyük. Tarihi bir hamamın içinde dev ekrana yansıtılmış versiyonu izlediğinizde, eserin etkisi kaçınılmaz olarak farklılaşıyor. Sadrazam Küçük Mustafa Paşa tarafından yaptırılan hamam geçirdiği restorasyon çalışmalarının ardından günümüzde bir etkinlik alanı olarak faaliyet gösteriyor. Hamamın içine girdiğinizde iklim değişiyor ve sinematografik bir atmosfer etrafınızı sarıyor. Hamamın pencerelerinden ve kubbesindeki fil gözü denen aydınlatma deliklerinden sızan ışığın gün içindeki değişimini görmek büyüleyici.

Müstantik Caddesi 32, Balat.

Surp Hıreşdagabed Ermeni Kilisesi

Ülkemizin kültürünü zenginleştiren azınlıkların Balat’taki izlerini sürmek heyecan verici. Surp Hıreşdagabed Ermeni Kilisesi de semtin geçmişinde önemli bir yere sahip. Önce Rum Kilisesi olan kullanılan yapı, Rum kesimin azalmasıyla 17. yüzyılın ikinci yarısına gelmeden Ermenilere tahsis edilmiş. Tarih boyunca geçirdiği yangınlardan sonra II. Mahmut zamanında verilen bir fermanla kagir olarak tekrar inşa edilmiş. En son onarımını 2012 yılında geçiren kilisenin avlusunda 1875’te ölen Başpiskopos Tateos Trakyalı’nın mezarı bulunuyor. Kilise perşembe günleri ibadete, pazar günleri de ziyarete açık.

Kamış Sokak 2, Balat.

Tavsiye edilen
    İlginizi çekebilecek diğer içerikler
      Reklâm